Marjinalleşmiş sosyal gruplar, Avrupa’da ve tüm dünyada en büyük sosyal ve işgücü piyasası sorununa neden olan gruplardır. Özellikle marjinal konumda kalanlar, aşırı yoksulluk içinde yaşayanlar, düşük alim niteliklerine sahip insanlar ve birkaç kuşaktan işsiz ailelerden gelen insanlardır.

Sosyal ilişkilerinin ve kişisel yeteneklerinin bozulmasına, geleceğe yönelik vizyon eksikliğine ve tamamen motivasyon eksikliğine yol açan uzun süredir devam eden bir ekonomik ve sosyal krizle karakterizedirler. 2019’da AB sınırları içerisinde bulunan 27 ülkede (AB-27) 92,4 milyon insan yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındaydı; bu, AB-27 nüfusunun %21,1’ine eşdeğerdi.

2020 yılı dünyaya yeni bir meydan okuma sundu. Koronavirüsten korunmak için getirilen bölgesel ve kişisel karantinalar, insanların hareketliliğinin kısıtlanması, daha fazla maruz kalma olasılıklarının azaltılması, Avrupa ülkelerinin her birinde, ancak pratikte küresel olarak da ekonomi üzerinde ciddi bir etki yarattı. Bu durum, toplumun sınırlarında yaşayan insanların hayatlarını olumsuz etkilemiştir. Marjinalleşmiş sosyal gruplar, virüsün neden olduğu ekonomik krizin hafifletilmesinde kendi çıkarlarını temsil edemeyecekler; umutsuz bir durumdan daha da umutsuz bir duruma geçecek olanlar onlar olacaktır.

Bu nedenle, özellikle onları yenilikçi çözümler kullanarak yaygın öğrenme sürecine dahil ederek, sosyal içermelerini teşvik etmek için her türlü çaba gösterilmelidir. Koronavirüs pandemisi nedeniyle eğitimde, istihdamda ve aynı zamanda gerekli becerilerde değişiklikler oldu. Ekonominin sürdürülebilirliği ancak 21. yüzyılda toplumsal yaşama aktif katılım, doğru yaşam tarzı, yaşam ve işgücü piyasası için gerekli becerilerin kazanılması ile sağlanabilir. Dezavantajlı ve savunmasız grupların da becerilerini, bilgilerini ve yeterliliklerini kullanarak geleceklerinin sorunlarının ele alınmasına katılabilmeleri esastır. Küresel, uluslarası çözümler aranmalıdır, çünkü ülke sınırları içinde kalan izole çözümler daha az verimli olacaktır.

Birbirimizden öğrenmemiz, birbirimizin insan kaynaklarını kullanmamız, yenilikçi çözümler uygulamamız gerçekten gerekli olduğunda durum budur. Projenin amacı, dezavantajlı sosyal grupları motive etmek, mümkün olan en geniş sosyal içerme şansını artırmaktır. Projenin ana hedef grupları şunlardır:

• İş gücü piyasasındaki dezavantajlı gruplar (düşük gelirli çalışma grupları, marjinal gruplar, düzenli geliri olmayan gruplar)
• Korunmasız gruplar (örn. herhangi bir nedenle kaliteli yaşam için maddi güvencesi olmayan kişiler, sosyal yardım alanlar, derin yoksulluk içinde yaşayan insanlar, uzun süreli işsizler, çok kuşaklı işsizler)

Projenin ana hedefleri şunlardır:

• Önleme: Ortaklar, dezavantajlı ve savunmasız grubun sosyal dışlanma tehdidini önleyecektir.
• Eğitim: Eğitimsel, sosyolojik ve psikolojik eğitim modülleri ve motivasyon videoları ile tüm hedef grupları eğitmek.
• Dezavantajlı ve savunmasız gruplar arasında 21. yüzyıl için kişilikleri, yaşam ve işgücü piyasası becerilerini geliştirmek.
• Motivasyon: Dezavantajlı ve savunmasız grubu, hedef grubun sosyal uyumunu artırmayı amaçlayan motivasyonel faaliyetlere dahil etmek.